Sıcak bir hava ve deniz kenarındasınız. Şezlonga uzanmışsınız. Tatil harika gidiyor. Bir fotoğraf çekip atıyorsunuz İnstagram’a, beğeniler akıyor. Peki, bunun aslında güvenlik açığı olduğunu düşündünüz mü hiç? Kimileri için senaryo şu şekilde devam ediyor: Teknolojiyi derinlemesine kullanan hırsızlar sizin bu fotoğrafla tatilde olduğunuzu, evinizde olmadığınızı anlıyor. Böylece rahat rahat evinize giriyor.
Başka bir örnek. İnternette geziniyorsunuz. Harika bir tişört var. Siz bunu sipariş vermek için kart bilgilerinizi giriyorsunuz. Güvenilir marka canım dalavere olamaz. Ürün kapınıza da geliyor. Fakat daha sonra bir hacker o siteyi hackledikten sonra sizin kredi kartınıza ulaşıyor. Üstelik bunlar herkese açık forumlarda paylaşılıyor rahatça. Hatta bunu yapan 13 yaşında bir çocuk da olabiliyor. Öyle ki sanal ortamdaki hırsızlığın ciddiyetini idrak edemiyor çocuk.
Daha başka örnek kişisel bilgileriniz hackleniyor ve istihbarat servisleri satın alıyor hackerlardan. “Amancanım ne var benim kişisel bilgilerimde bilmem hangi istihbarat örgütü benim bilgilerimi ne yapacak?” diyorsunuz ya, işte iş ülke genelinde olunca durum kritik oluyor. Facebook, google sizin internet gezintinizi takip ediyor ve reklamları dahi ona göre ayarlıyor. Konum özelliği ile nerede olduğunuzu, mikrofon özelliği ile neler konuştuğunuzu dinliyor. Bunların hepsi bir yerde toplanıyor. Siz işi hafife alırken birileri fotoğraflarınızdan nerede olduğunuzu, hangi makine ile o fotoğrafı çektiğinizi buluyor ve hatta parmak izinizi kopyalıyor.
Durum böyle olunca kullanıcıların daha dikkatli olması gerekiyor. Güncel bir antivirüs programı kullanmalısınız. İnternet ortamında her şeyi paylaşmamalısınız, her siteye girmemelisiniz. Telefonda veya bilgisayarda kullandığınız araçlara ne kadar izin verdiğinizi kontrol etmelisiniz.