Yıl 2016.Evet, Atatürk’ün bedenindeki kalp en son 78 yıl evvel attı.Soğuk naaşı toprağa verileli tam 78 koca yıl.Bu büyük lider 78 yıl evvel saat 9’u 5 geçe veda ettiğinde tüm dünya yas tuttu.
Öyle bir lider düşünün ki bir zamanlar göğüs göğüse çarpıştığı insanlar bile o öldüğünde hüzün duysun arkasından.Şimdi gidin 78 sene öncesine. Bir lider düşünün,tarihin gördüğü en büyük komutan, ama benim asıl meziyetim öğretmenliktir desin.Asıl mesleğinin halkını eğitmek olduğunu söylesin.Öyle ya, alsın eline tebeşiri yazsın kara tahtaya alfabeyi meydanın ortasında, anlatsın tüm halka.Bu öyle bir lider ki,memleketin bir asır ötesinden bize haber versin.Dedikleri her şey bir bir yaşansın.
Düşünün ki savaşın ortasında,kan gövdeyi götürürken, tün dünya üstümüze çullanmışken dahi halkını medeniyet düzeyinin bir adım ötesine götürme hayalleri kursun.Bir asker, bir komutan düşünün, sadece Anıtkabir’de 4000 tane okuduğu kitap olsun not tutarak.Matematik kitapları yazsın,geometri terimleri üretsin.Üstelik bir de, ” Bir gün bilim ile benim sözlerim çelişirse bilimi seçin.” desin.sanıyorum ki böylesi lider de ancak Türklerden çıkarmış koca tarihte.
Şimdi, tamam bitti sözlerim geri dönün günümüze.78 sene geçti demiştik. Yeni doğan bebeklerin torunları oldu o zamandan bu yana,O zamanki fidanlar koca çınarlar oldu. Savaşlar oldu, ölümler oldu.Nihayetinde geldik bugüne.Aradan nice zaman geçti. Evet, biz hala Atatürk ateist miydi, yahudi miydi,yok yok masondu diyoruz ve bunları tartışıyoruz. Malum önemli konular bunlar.
Birisi de çıtayı yükseltiyor Atatürk, Türk değildi diyor. ATA-TÜRK,ATA ve TÜRK.Şöyleyken böyleydi, böyleyken şöyleydi, bir şeyi unutuyoruz. Atatürk’ün ilkelerini konuşmayı. Fikriye Hanımı, Latife Hanımı televoledeki bol makyajlı sunucu edası ile çekiştirirken unutuyoruz işte Atatürk’ün ne demek istediğini. Es geçiyoruz Atatürkçülüğün özünü.
Evet 78 sene geçti. Tam 78 sene geçti birilerinin tabiri ile “Ateist,din düşmanı,yahudi” Atatürk öleli. Fak
at hiçbirimiz konuşamadık onun fikirlerini.Konuşanın da sesi duyulmadı zaten. İşte geçti onca zaman ve onun dedikleri bir bir döküldü karşımıza. Tokat gibi birer birer çarptı suratımıza.Atatürk geldi aklımıza, Atatürk, evet haklıymış demişti zaten o dedik. Haklıydı değil mi? “Çok geçmeden Avrupa’da bir fırtına kopacak” dedi ve ölümünden sadece 1 sene sonra 2. dünya savaşı patladı.”Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. fikirlerini inkar edenler ve beni yerenler çıkabilir…”derken haksız değildi.Yıllar sonra unutturmak istediler onu. “Bu gün Rusya’nın elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni dengeye ulaşabilir, işte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir.” dedi ve onca yıl sonra Sovyet Rusya parçalanmadı mı? O dememiş miydi “En büyük tarikat,medeniyet tarikatıdır” diye? İşte şimdi o tarikatlardan çekmiyor muyuz?
İşte, bir bir gerçekleşiyor dedikleri. İlahi bir güç mü bu? Elbette hayır. İleri görüşlü büyük bir önder bu. Büyük bir güneş ki Türk milletini ebediyen aydınlatacak. Hangi yolu seçersek seçelim, nereye kaçarsak kaçalım tüm kapılar onun dediklerine çıkmıyor mu? Onu fikirleri ilaç olmuyor mu en zor zamanlarımızda? Peki ya neden hala direniyoruz? Neye direniyoruz? İşte Türk Milleti’nin anahtarı orada, medeniyete ulaşan yol orada. İhtiyacımız olan fikirler,ilkeler önümüzde. Neden hala inkar ediyoruz?
Şimdi, aynı şekilde, yalnızca onun fikirlerine sığınarak ne yapacağını bilemez insanlara ne demeli? Keşke Atatürk geri gelse değil mi? Onun gibi bir lider olsa… Ne kadar çok duyuyoruz bu lafları.İyi de Atatürk sensin zaten be adam.Atatürk benim.Atatürk biziz. O çoktan tohumlarını Türk gençliğine, Türk milletine ekti ve yeşerecek yürekler bekliyor. Hepsi bu. O fidana iyi bakmak bizim elimizde. Onu büyütmek, koca bir çınar yapmak bizim elimizde. Zaten o da farklı bir şey :
“Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen ben sana hiçbir şey öğretememişim.”
Yazıma ek olarak :