Ulu dağların ortasındayım. Hava o kadar soğuk ki her şey bir an evvel buz tutup kurtulmak istiyor. Kar taneleri sanki geç kalmışçasına aceleyle düşüyor yeryüzüne. Rüzgar tokat gibi çarpıyor üstüme. Fazlasıyla hırpaladı, tüm gece rüzgar. Al rengimden kan damladı sanki. Ay yıldızım daha beyaz sanki. Buna rağmen, tek adımlık gölgemde bir üniformalı inatla bekliyor. Biliyorum derinlere her daldığında ailesini, hayatını, sevdasını düşünüyor. Yine de en büyük sevdası benim. Biliyorum çünkü bana her baktığında gözleri sanki cennet ferahlığı ile parıldıyor.Mahcubum ona. Şu soğukta, üç beş çakal bana el uzatamasın diye bekliyor. Ama en az onun kadar gururluyum. Çünkü ben asumanda dans ederken sadece o değil, herkes ışıltıyla bakıyor bana.
Kızıyorum, sen “Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!” desen de kızıyorum. Baytar Akif bu mu senin kızma dediğin halk? Bu mu çatma dediğin gençlik? Koca koltuklarda oturan o “büyük” adamlara ne demeli? Hangisi halini bilir şu arslanın? Bir gözyaşı bile dökmeye tenezzül edemezken onlar, bu yiğit ben daha kızıllara bürüneyim diye kan dökerken ben nasıl sakin kalayım Mehmet Akif?
Yine de kızmıyorum sana, kalemi en güçlü silah olan şair. Haklısın. Hala vatan diye koşuşturanlar var. Zaten onlar içindir şu dağdaki kaçaklara inat ben rüzgarda salınırım korkusuzca. İşte bu gencecik fidan onun için bekler burada. Hala vatan diyenler için…
Hatta daha dün düştü bir koca yiğit biliyor musun Akif? Gördüm, gözleri sönerken, son gülümsemesini.Yere sereserpe uzandığında gözleri bende takıldı. Donuklaştı. Belki duysaydı benim duyduklarımı, kalkıverirdi tekrar ayağa. Kurt olurdu belki. Kurtuluş “kurt oluş”ta değil miydi? Şu koca dağlar onun olurdu. Ama duyamadı işte. Baş ucuna kadar göklerden nurlarla inen şey başını okşadı bedeninden beyaz bir tülmüşçesine ruhunu çekerken, onca övgüler dizdi de o duyamadı. Belki duydu da istifini bozamadı şehitliğin onurlu ağırlığından.
Ne koçlar düştü benim için bir bilsen. Ne ocaklar söndü. O kalpleri tertemiz çocuklar benim için şehit oldu. O millet daha güzel bir güne uyansın diye uyanamadı o Akif. Hepsi al tabutlarla göğe yolcu edildi de kimse ciddiye almadı. Kalk, kalk da o güzel kaleminle bir şiir daha yaz Akif. Ben bilirim bu arslanları. Bilirim de, bilmeyenlere bir daha anlat Akif. Anlat ki bu yiğitlerin hepsi unutulmaz olsun.